Nilüfer Devecigil

TERAPİST │ KONUŞMACI │ EĞİTİMCİ │ YAZAR │ DANIŞMAN

Mindful yürüme

Çocuğum karşımda bağırıyor. Anında bedenimde bir rahatsızlık duyumu hissediyorum. Diyelim ki bu rahatsızlık göğsümde bir sıkışma olsun. Bu göğüs duyumu belki yakın bir geçmişten tanıdığım, belki de uzak. Ancak bilmediğim o duyuma eşlik eden bir düşünce kalıbı olduğu. Örneğin düşünce kalıbının ‘beni ciddiye almıyor’ ya da ‘ben duyulmuyorum’ olduğunu farz edelim. Bu durumda ne zaman karşımdaki bana sesini yükseltiyor; önce beden duyumu sonra ona eşlik eden düşünce ben farkında olmadan zihnimde kimyasal sürecini tamamlıyor. Böylece ortaya otomatik bir davranış şekli çıkıyor. Mesela hemen karşımdakini susturmak için bağırmak ya da içimden küserek sessiz kalmak…Her şekilde tüm bu süreç benim farkındalığımın dışında…

Peki bu verdiğim örnekteki otomatik davranıştan çıkıp bilinçli bir seçim yapmaya geçmeye mindful yürüme egzersizi yardımcı olur mu!

Mindful yürüme egzersizinde zihni o anda olan adım atma hareketlerine yönlendiriyoruz. Dikkatim adımlarımda. Aynı zamanda her adımı atarken zihnimde hareketi isimlendiriyorum. Ayak kalkarken zihnimde söylediğim; “kaldırmak”. Öne uzatırken; “uzatmak”. Ve tekrar ayağımı yere koyarken; “koymak”. Böylece zihnim egzersiz boyunca şimdiki anda olan hareket ile zihnimdeki düşünce kalıbını eşleştiriyor. En önemlisi tüm bunlar şimdiki anın içinde geçiyor. Böyle bir egzersizi her gün 10-15 dakika yaptığınızı düşünün. Beyin mekanizması, iç tecrübe ve hareketi şimdiki ana yerleştirmeyi öğreniyor.

Bir müddet sonra göğsüm sıkıştığında ona eşlik eden otomatik düşünce kalıbında kaybolmuyorum. Çünkü zihnim göğsümdeki sıkışma hareketi ile şimdiki an tecrübesini birleştirmeyi tekrar tekrar tecrübe etti. Sıkışma hareketine eşlik eden düşünce kalıbım, o anın içinde olan olayın kendisinde olmayı eşleştirdiğinden ‘çocuğum o dondurmayı alamadığı için kızgın’ diyebiliyorum. Böylece artık otomatik pilottan çıktığım için bilinçli bir seçim yapabiliyorum. O zaman çocuğuma ‘gözlerini kısmış benim bir tanem, yumruklarını da. Bana şu an o dondurmayı vermediğim için ne kadar kızgın olduğunu gösteriyor’ gibi sözleri doğal akışında aktarabiliyorum. Böylece çocuğum da bir duygu geldiğinde ona odaklanmayı kendiliğinden tecrübe edebiliyor. Sonra mı ne oluyor! Bir sürü şey…Çünkü ebeveyn ve çocuk birbirinin o anki hallerine alan tanıyor. Çünkü çocuk anlaşıldığını tecrübe ediyor. Çünkü dikkatin kendini sakinleşmede oynadığı rolü iki tarafta tecrübe ediyor…( Koltuk değneklerini atmam ile beraber bugünlerde ilk adımlarımın zorunlu bir mindful yürüme olduğu da doğrudur?)